Kayseri
20 Kasım, 2024, Çarşamba
  • Özer Plaza, Kat: 5, Melikgazi, Kayseri

GÖZ TANSİYONU BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ


Göz Tansiyonu (Glokom), normal göz içi basıncının göz arkasında bulunan sinirlere zarar verecek derecede yükselmesi ile karakterize ilerleyici bir hastalıktır. Göz tansiyonunun ihmal edilmesi körlük ile sonuçlanabilmektedir.

GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDİR?

Glokom, göz içi basıncının artması ve bu artmanın göz sinirlerine bası yaparak görme kaybına neden olması durumudur. Glokom tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybı nedenidir. Kırk yaşın üzerinde yaklaşık olarak her 40 kişiden 1'inde görülür ve hastalığın ortaya çıktığı 20 kişiden 1'inde her iki gözde kalıcı görme kaybına, yani total körlüğe neden olur.

Göz içi sıvısı gözün ön kısmında silyer cisim adı verilen bir bölgede üretilir ve yine gözün ön kısmında olan ve trabeküler ağ adı verilen bir başka bölgeden emilmektedir. Glokom rahatsızlığı genellikle sıvının emilim yollarındaki herhangi bir sorundan ortaya çıkmaktadır. 

Halk arasında göz tansiyonu ve karasu adlarıyla bilinen glokom, milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir göz hastalığıdır.

Göz tansiyon tedavi edilmezse görme kaybına neden olabilir. Glokomda, göz içindeki sıvı basıncı, göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir. Bu hastalık iki türlü gerçekleşir: kalıcı glokom ve süreksiz glokom. Kalıcı glokom ömür boyu devam eder ama süreksiz glokom yorgun anlarda belirmeye başlar.

GÖZ TANSİYONU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Normalde göz içi oluşumların beslenmesi için göz içerisinde sürekli olarak bir sıvı mevcuttur. Bu göz içi sıvısı, aynı zamanda sürekli olarak bazı kanallarla göz dışına atılır. Glokom, göz içi sıvısını dışarı boşaltan bu kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması veya sonradan bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar. Göz içi sıvısının yeterli boşalamamasına bağlı olarak göz içinde basınç yükselir ve yükselen göziçi basıncı da görmeyi sağlayan göz siniri hücrelerinin beslenmesini engeller. Göz siniri hücreleri yükselen göz içi basıncı nedeniyle hasar görerek yavaş yavaş öldükçe çevreden merkeze doğru görme kaybı ortaya çıkar. Hücrelerin tümü öldüğü zaman kalıcı total görme kaybı oluşur.

KİMLER GÖZ TANSİYONUNA MEYİLLİDİR?

Glokom dünyada milyonlarca kişide görülen ve her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini arttırabilir. Toplumda 40 yaş üzerinde %2, 60 yaş üzerinde %10 oranında görülür. Glokom herkeste ve her yaşta görülebilir. Ancak 40 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı, hipertansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar glokomun daha sık görüldüğü grupta yer alırlar. Özellikle glokom hastalığının ailesel geçişinin önemli olduğu ve ailesinde göz tansiyonu bulunan kişilerin bu hastalığın görülmesi açısından normale göre 8 kat daha fazla risk altında olduğu göz önünde tutulmalıdır.

GÖZ TANSİYON RİSKİNİ ARTIRAN FAKTÖRLER

İlerleyen yaş, ailede glokom geçmişi (genetik yatkınlık) - Sigara, şeker hastalığı, migren - Miyopi, yüksek düşük kan basıncı. - Uzun süreli kortizon tedavisi, - Göz yaralanmaları. Bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden göz muayenelerini yaptırmaları uygun olur.

GLOKOM TANISI

Hastalık herhangi bir belirti vermediğinden ve oluşan görme kaybı geri döndürülemediğinden glokomda erken tanı çok önemlidir. Hastalık ne kadar erken tespit edilirse, görme kaybı da o derece az olacaktır. Glokom tanısında konunun uzmanı göz hekimi tarafından yapılan detaylı bir göz muayenesi çok önemlidir. Bu muayenede görme keskinliğinin belirlenmesinin ve rutin göz kontrollerinin yanı sıra göziçi basıncının yani göz tansiyonunun ölçümü, göziçi sıvısının dışa boşaldığı kanalların yeraldığı bölgenin kontrolü ve göz sinirinin durumunun değerlendirilmesi yapılır. Gerektiği takdirde bilgisayarlı görme alanı ve göz siniri analiz yöntemleri tanıda önemli rol oynar. Göz tansiyonu 21 mmhg'ya kadar normal kabul edilir ve bunun üzerindeki değerler yüksek göz tansiyonu olarak değerlendirilir. Buna karşın göz tansiyonu tek kriter değildir ve göz tansiyonu normal ölçülen ve göz siniri hassas olan kişilerde de glokom hastalığı görülebilir. Göz tansiyonunun normalden yüksek olduğu veya normal olduğu halde göz sinirinin hasar gördüğünden şüphelenilen olgularda bilgisayarlı görme alanı ve göz siniri analiz tetkikleri göz sinirinin hasarının varlığının ve derecesinin belirlenmesinde, zaman içindeki değişimin saptanmasında önemlidir.

GÖZ TANSİYONU TEDAVİSİ

Glokom hastalığının tanısı konulduktan sonra tedavide amaç göz tansiyonunu düşürerek göz sinirinin hasarını durdurmak ve görme kaybının ilerlemesini engellemektir. Bu amaçla uygulanabilecek yöntemler ilaç tedavisi, laser tedavisi ve cerrahi tedavi olarak üçe ayrılabilir. Bugün için genelde tanı sonrası ilk seçilen yöntemin ilaç tedavisi olmasına, ilaç tedavisine yeterli derecede yanıt vermeyen hastalarda laser tedavisinin ya da cerrahi tedavi yöntemlerinin uygulanmasına karşın, özellikle geç dönemde tanı konulan ya da sürekli ilaç kullanımının uygun olmadığı olgularda doğrudan laser girişimleri ya da cerrahi yöntemler de kullanılabilir. Glokomda ilaç tedavisinde son yıllarda önemli gelişmeler sağlanmış, etkili yeni ilaçlar tedavinin başarısını büyük ölçüde artırmıştır. İlaç tedavisinde önemli olan hastanın ilaçları sürekli olarak düzenli kullanmasıdır. İlaç kullandırılmayan veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen olgularda kullanılan cerrahi yöntemler de son yıllarda giderek artan oranda başarılı olmakta, sürekli ilaç kullanım zorunluluğunu da ortadan kaldırarak etkili tedavi sağlayabilmektedir.

GÖZ TANSİYONUNDA LAZER TEDAVİSİ

SLT ve ALT işlemleri ile trabeküler ağ adı verilen bölgeye lazer atışarı yapılarak göz içi sıvısının gözü daha fazla ve daha kolay terketmesi amaçlanmaktadır. Selektif lazer trabeküloplasti daha yeni bir tedavi modalitesi olup tekrarlayan SLT tedavilerinin ilk yapılan SLT işlemi kadar etkin olduğu ve trabeküler ağda herhangi bir deformasyon oluşturmadığı ortaya konmuştur. ALT işleminde trabeküler ağda organik deformasyon ortaya çıkmakta ve lazer işlemi sonrasında göz içerisinde daha fazla reaksiyon görülmektedir. Ancak ortaya çıkan reaksiyon işlem sonrasında 3-5 gün süre ile kullanılan damlalar ile genellikle kontrol altına alınmaktadır. ​

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!

ANKETSitemizi nasıl buldunuz?Ankete Katılmak İçin Tıklayın!

  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.